Saturday, September 8, 2007

Arsivlemeye veya uzun vadeli kullanima uygunluk acisindan DVD+R ile DVD-R’in farki -bölüm 1

...

Bir CD/DVD yazici diskte nerede kaldigini kaydetmek/ bulmak icin üc yol birden kullanir. Ilk olarak, diskteki veri izinin(data track) nerede sabit cizgisinden cikip ileri geri titredigini(bkz:osiloskop, sinus egrisi vs.) bulur yazim isleminin nerede kaldigini hesaplamak icin. Ikincil olarak veri izinin disk üzerindeki konumundan diskin neresinde kaldigini hesaplar. Son olarak da diske elektronik olarak kaydedilen bir kisim ek bilgiler sayesinde veri izinin nerede baslayip nerede bittigini bulur.

CD-R’larda bu ek bilgi ATIP (Absolute Time In Pregroove/ Cizimde Mutlak Zaman) adi verilen sistemle kaydedilir. CD-R’in veri izinin uzunlugu, baslangic ve bitisi, maksimum ve minimum yazilabilme hizlari, üretim detaylari, optimal güc ayarlari ve hata düzeltme ayarlari. ATIP, veri izinin titresiminde (wobble) bir frekans oynamasiyla kaydedilir.

Fakat izdeki titresim, veriyi sifrelemek/ kaydetmek icin fiziki anlamda cok hafif ve ince degisiklikler yaptigindan bir DVD’nin yüzeyinde ve CD’ye göre cok daha ince olan veri izinde bu sistemin kullanilmasi cok sagliksiz. Üstelik CD’den daha hassas olan DVD veri izinde lazer kafasinin elektrik akimindan kaynaklanan paraziti ve DVD’yi döndüren motorun ufak titresimleri de kolayca frekans degisimi olarak okuyucu kafa tarafindan yanlis algilanabilirdi.

DVD-R(“dvd dash r”, yani “dvd tire r”) medyalarinda bunu asil titresimden önce “pre-pit”ler koyarak asmayi denediler. Bu “pre-pit”ler asil titresimin hemen önünde ani amplitüt yükselme/alcalmalariyla sivri uclar seklinde yer alip titresimin tamamen fazdan cikmasini sagliyor ve böyle izdeki yerini belirgin ve sabit tutuyorlardi.

Maalesef bu yöntemin bir dezavantaji vardi; eger disk cok hizli döndürülürse veya zarar görmüsse, lazer kafasindan kaynaklanan parazitler yüzünden bu pre-pit’ler “gözden” kacabilirdi ya da aslinda var olmayan yerlerde parazitler “pre-pit” olarak algilanabilirdi. Bu “pre-pit”lerin okunma veya okunabilme süresi 1T(yaklasik olarak bir saniyenin 0.0000000038 kati) bir bilgisayar icin bile kacirilabilecek bir zaman dilimi oldugundan böyle hatalar cok da seyrek olmuyordu.

Pioneer’in 1997 yilinda cikardigi DVD-R standardina karsilik Sony, Thompson, Philips ve Mitsubishi’nin önderligindeki grubun 2002’de piyasaya sürdügü DVD+R standardi izsürümde yeni bir sistem getirdi. Bu yeni sistem DVD-R’ye göre daha saglikli bir wobble izsürümü teknigi ve daha iyi bir hata düzeltme yöntemiyle citayi cok daha yükseltti.

DVD+R’in izsürüm metodunda titresimin(wobble) frekansini degistirmek veya ani ve asiri amplitüt uclari koymak yerine tam faz degisiklikleri kullanildi. Bu sayede hem titresimi bulmak cok kolaylasiyordu (DVD-R’in dezavantaji) hem de titresime veri kaydedilmesi ve kaydedilen verinin okunmasi kolaylasiyordu (CD-R’in dezavantaji). DVD+R’in bu yöntemine ADIP adi verildi (ADdress In Pregroove / Cizimde Mutlak Adres).

ADIP sistemiyle titresimin yönü 180° degiserek yazima devam edilir ( clockwise – counterclockwise). Bu degisim elektrikteki anlamiyla tam bir faz kaymasi olmasa da pratikte ayni islevi görür. Böylece titresimin yeri saglikli bir sekilde bulunur ve yön degisimi belli bir süre sürdügü icin gözden kacma gibi bir tehlike de yoktur.

-devam edecek

PS : http://adterrasperaspera.com/blog/2006/10/30/how-to-choose-cddvd-archival-media/ adresindeki yazinin bir kisminin cevirisidir.

PPS : Özetin özetinin anafikri : dvd+r(w) alin, dvd- ile baslayanlardan uzak durun.

Copyright © 2004-2007 Patrick McFarland
All Rights Reserved.

No comments: